DemiryoluHaberKarayoluMikro MobiliteSürdürülebilir Ulaşım

Büyükşehirlerde Trafik Problemi

Paylaşımlı Araçlar ve Mikro Mobilite

Trafik dediğimiz şey sadece içerisinde akışın yönlendirildiği bir yol güzergahından ibaret değil, aynı zamanda toplumun bireylerinin bir başka biçimde etkileşim de bulunmasıdır.

Bu konuyu ele almamın asıl sebebi; Tüm dünyanın şuan üzerine düştüğü, farklı sektörlere yer açan paylaşımlı araçlar konusunun bundan yıllar önce ülkemizde uygulanmasıdır.

 

Paylaşımlı Araç

Paylaşımlı araçlar, birçok kişinin ortak olarak kullandığı araçları ifade eder. Örnekler arasında, taksiler, otobüsler, trenler, bisikletler, scooterlar ve arabalar yer alabilir. Bu amaçla, seyahat edenlerin ihtiyacı olan taşıma hizmetini karşılamak ve aynı zamanda trafik sıkışıklığını azaltmaktır. Paylaşımlı araç sistemleri, genellikle şehirlerde yaygın olarak kullanılan mobil uygulamalarıyla internet üzerinden rahatlıkla erişilebilir durumdadır. Paylaşımlı araçlar ne kadar yaygın olursa olsun maalesef özel araç kullanımı minimuma indirgenememekle birlikte özel araç kullanımıyla oluşan trafik ve karbon emisyonunun önüne geçilememektedir. Bu hususları göz önünde bulundurduğumuz zaman paylaşımlı araç kullanımının artırılması zorunlu hale getirilmelidir.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artan nüfusa bağlı olarak taşıt trafiğinde meydana gelen yoğunluklar her ne kadar sosyal açıdan bireysel olarak bir gelişme sağlasa da; toplumsal ve ekolojik olarak çevreye etkileri küçümsenmeyecek kadar fazladır. Karayolu, insan – çevre ilişkilerinde en önemli mühendislik yapılarındandır ve yerleşim alanlarını birbirine bağlayarak sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda etkili rol oynamaktadır. Trafiğin sebep olacağı çevre etkilerinin başında gürültü ve hava kirliliği gelmektedir. Trafikte özel araçların kullanımıyla oluşan gürültü genellikle araçların motorlarında, egzozdan ve süspansiyondan kaynaklanan gürültüdür. Trafik gürültüsü motor gücüne, hızına, seyreden taşıtların cinsine, yol eğim derecelerine ve kaplama özelliğine bağlı olarak değişmektedir. Tüm bu nedenlerle oluşan trafik gürültüsü insan yaşamıyla iç içe olması sebebiyle hem çevre açısından hem de insanların sağlığı açısından önemli etkiler yaratmaktadır.

Trafiğin olumsuz çevre etkilerinden bir diğeri de çevre kirliliğinin en önemli parametrelerinden biri olan, canlıların içinde yaşadığı ortamı oluşturan hava kirliliğidir. Benzinli ve dizel motorların egzoz gazları hava kirliliğine neden olan kaynakların başında gelmektedir. Açığa çıkan bu emisyonlar nedeniyle çevre kalitesi düşmekte, canlıların sağlığı tehlikeye girmektedir. Ayrıca yoğun trafikten kaynaklanan ve kişiler üzerinde psikolojik ve fizyolojik olarak olumsuz etki yaratacak olan diğer bir faktör de görsel kirliliktir. Trafiğin sebep olduğu tüm bu olumsuz etkilerin en aza indirilebilmesi amacıyla planlanan projelerin teknik raporları yanında çevre etütleri de yapılmalı ve bir bütün olarak projeler ele alınmalıdır. Yapılan çevre etki değerlendirmeleriyle de çevre açısından ve ekonomik olarak da fayda getirecek olan projeler uygulanmalıdır. Oluşan ya da oluşacak etkiler belirlenmeli, mevcut durumla ve ulusal – uluslararası standartlarla yapılan karşılaştırmalar sonucunda en uygun çözümler aranmalı ve bunlara bağlı olarak gerekli önlemler alınmalıdır.

Mikro Mobilite

Tanımı ve kullanım alanları gibi konulara önceki yazılarımızda geniş bir şekilde yer verdiğimiz bu taşıtlar arasında en yaygın olanlar; elektrikli bisikletler, hoverboardlar ve elektrikli scooterlar gibi taşıtlar yer alır. Mikromobilite, ulaşımı gerçekleştirmek için tasarlanmış ve genellikle trafik alanları için kullanılır. Ayrıca, mikromobilite ulaşımı, çevre dostu ve verimli enerji olduğu için özellikle popüler hale gelmiştir.

Tek-Çift Plaka Uygulaması

Ayın tek günlerinde plakasının sonu tek haneli araçların çift günlerde ise plakasının son hanesi çift plakalı araçların trafiğe çıktığı bir şehir düşünün trafik yükü kalmamış karbon emisyonu minimuma indirgenmiş bir şehir!

Aslında bu uygulama 1980’li yılların sonunda Ankara Valiliği tarafından hava kirliliği sebebiyle 1 hafta yapılmış, durum normalleşmeye başlayınca uygulama kaldırılmıştır. Yani durumu özetlemek gerekirse tüm dünyanın bugünlerde konuştuğu paylaşımlı araçlara toplumun teşvik edilmesi, karbon emisyonun azaltılması gibi konular ülkemizde onlarca yıl önce uygulanmış lakin sürdürülebilir hale getirilmemiştir. Bu uygulamanın gerçekleşmesi için kentlerin ulaşım altyapısının yeterli olması gereklidir. Özellikle büyükşehirlerde sistemin sürdürülebilir olması için toplu taşıma modları yetersiz olmamalıdır.

Büyükşehirlerin ana arter ağlarında bu uygulamayı hayata geçirdiğimiz takdirde trafik, çevre kirliliği vb.  birçok kötü unsuru en aza indirmiş olacağız. Uygulamanın denetlenmesi Akıllı ulaşım sistemleri ile rahatça yapılabilir, hayata geçirilirken çeşitli teşviklerle desteklenebilir. Örnek verecek olursak; 1 ay boyunca hiç ceza yememiş bir sürücüden otoyol geçiş ücreti veya köprü geçiş ücreti alınmayabilir. Tüm ihtimaller hesaplanıp önlemlerle birlikte hayata geçmesi halinde bizleri bir dizi zarardan kurtaracaktır ve bazıları şunlardır;

  • Zaman kaybı
  • Hava kirliliği
  • Yol bakım maliyetleri
  • Çevre kirliliği
  • Yakıt kullanımı dolayısıyla küresel ısınma
  • Sürücülerin ve yolcuların stres yaşaması vb.

Literatürde yapılan çalışmalar; yoğun trafiğin geçtiği yerleşim yerlerinde yaşayan insanların, yaşadıkları yerlerde arkadaş ve tanıdıklarının daha az olduğunu ve insanlar arası sosyal ilişkilerin azaldığını göstermektedir. Trafik kaynaklı gürültü ve hava kirliliğinin; gerginlik, bilişsel performans düşüşü, uyku bozukluğu, kalp hastalığı, işitme kaybı, bunalım, hipertansiyon, akciğer ve göz tahrişi riski gibi rahatsızlıklara yol açabileceği yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.

Taşıtlarda Tek Çift plaka uygulamasıyla birlikte, toplu taşımanın mikromobilite araçlarıyla destekleyecek şekilde entegresi sağlandığında ise hızlı, konforlu ve keyifli bir ulaşım ile trafik problemi ortadan kalkacaktır. Böylelikle ulaşım herkes için kolaylık ve mutluluk getiren bir hal alacak, ekonomik ve çevresel etkileriyle pozitif bir şekilde birçok sektörü etkileyecektir.

 

Uğur Tekin

Uğur Tekin 1998 Yılında Diyarbakır'da doğdu. Lise Öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra Yalova Üniversitesi'nde Ulaştırma Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Şu anda Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Projesinde Kontrol Mühendisi olarak çalışmaktadır. Mimar ve Mühendisler Grubu'nun Gençlik yapılanması olan ÜniversiteliMMG Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Tekin, aynı zamanda Akıllı Ulaşım Sistemleri Türkiye (ITS Turkey) derneğinde ve Mikro Mobilite Teknolojieri Derneğinde de gençlik çalışanı olarak sivil toplum çalışmaları içerisinde yer almaya gayret etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu