Ulaştırma dünyası, her yıl Avrupa Hareketlilik Haftası boyunca sürdürülebilir hareketlilik çözümlerine dikkat çekiyor. Bu yılın teması olan Paylaşımlı Kamusal Alan, şehirlerin motorlu araçlar, yayalar, bisikletliler ve toplu taşıma kullanıcıları arasında dengeli bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguluyor. 16-22 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek olan bu önemli hafta, paylaşımlı alanların nasıl daha verimli kullanılabileceğini gündeme getiriyor.
2024 Teması: Paylaşılan Kamusal Alan
“Paylaşılan Kamusal Alan” teması, şehirlerin sadece motorlu araçlar için değil, yayalar ve bisikletliler için de güvenli ve konforlu hale getirilmesini teşvik ediyor. Avrupa Komisyonu’nun belirlediği bu tema, kentsel alanlarda sürdürülebilir ulaşımı desteklemek için kamusal alanların yeniden değerlendirilmesini hedefliyor. İnsanların şehir içinde güvenle yürüyebilmeleri, bisiklet sürebilmeleri ve toplu taşımayı rahatça kullanabilmeleri için altyapının iyileştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Paylaşımlı Kamusal Alan Nedir?
Paylaşımlı kamusal alanlar, farklı ulaşım türlerini ve kullanıcı gruplarını bir arada bulunduran şehir bölgelerini ifade eder. Bu alanlar, motorlu araçlara ayrılan geniş yolların daraltılması, bisiklet yollarının artırılması ve yayalara daha fazla alan açılması gibi düzenlemelerle yeniden şekillendirilir. Hedef, şehir içi alanların herkes için erişilebilir, güvenli ve yaşanabilir hale getirilmesidir.
Paydaş Ulaşım Türleri ve Kullanıcıları Kimlerdir?
Paylaşımlı kamusal alanlar, birçok ulaşım türünü ve kullanıcıyı kapsar:
- Yaya Trafiği: Şehirlerin temel bileşeni olan yayalar, kamusal alanlarda en fazla hareket özgürlüğüne ihtiyaç duyan grup olarak öne çıkar. Yürüyüş yolları ve geniş kaldırımlar, onların güvenli ve rahat hareket etmesini sağlar.
- Bisikletliler: Sürdürülebilir ulaşımın en önemli parçası bisikletlilerdir. Ayrılmış bisiklet yolları ve park alanları, bisiklet kullanımını teşvik ederken, araçlarla bisikletliler arasındaki çatışmaları azaltır.
- Toplu Taşıma Kullanıcıları: Toplu taşıma araçları, şehirdeki trafik yükünü azaltır ve sürdürülebilir bir ulaşım seçeneği sunar. Bu grup, otobüs, tramvay ve metro gibi araçları kullanarak kente daha çevre dostu bir şekilde ulaşım sağlar.
- Motorlu Araç Kullanıcıları: Her ne kadar motorlu araçlar şehirde önemli bir yer tutsa da, sürdürülebilir hareketlilik kapsamında araçların sayısını azaltmak ve emisyonları düşürmek büyük önem taşır. Araç paylaşımı ve elektrikli araçların teşvik edilmesi, bu alanda atılacak adımlardandır.
Sonuç: Daha İyi Bir Gelecek İçin Adım Atın
Sürdürülebilir hareketlilik perspektifinden bakıldığında, öncelikli ulaşım türleri yaya trafiği, bisiklet ve toplu taşımadır. Bu türler:
- Çevre Dostu: Bisiklet ve yaya trafiği, sıfır karbon emisyonu ile çevreye zarar vermeden ulaşım sağlar.
- Sağlık İçin Faydalı: Yürümek ve bisiklet sürmek, bireylerin fiziksel sağlığına doğrudan katkı sağlar.
- Trafik Sıkışıklığını Azaltır: Toplu taşıma ve bisiklet kullanımı, şehir trafiğini hafifletir ve yolculuk sürelerini kısaltır.
Bu bağlamda, “Paylaşımlı Kamusal Alan” teması, şehirlerin sürdürülebilir ulaşım yöntemlerine daha fazla yer açması gerektiğini ortaya koyuyor. Motorlu araçların domine ettiği alanların yeniden düzenlenmesi, şehirlerin hem çevreye hem de insan sağlığına olan etkilerini azaltacak.
Avrupa Hareketlilik Haftası 2024, şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi için hepimizi paylaşımlı alanları düşünmeye ve kullanmaya davet ediyor. Siz de bu etkinliklere katılarak, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine katkıda bulunabilirsiniz. 22 Eylül’deki Arabasız Gün etkinliği ile birlikte, paylaşımlı kamusal alanların önemini bir kez daha vurgulamak mümkün.
Kaynak;
