KarayoluLojistik

Kara Yolu Taşımacılığında Güncel Trendler ve Dijital Dönüşüm

Giriş: Ulaşımın Atardamarı

Ulaştırma sistemleri, modern ekonomilerin dolaşım sistemidir; kara yolu taşımacılığı ise bu sistemin en kılcal damarlarına kadar ulaşan atardamarıdır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’deki yurt içi yük taşımacılığının %85-90 gibi ezici bir çoğunluğu kara yolu ile gerçekleştirilmektedir. “Kapıdan kapıya” (door-to-door) hizmet sunabilme esnekliği, yüksek erişilebilirlik ve altyapı ağının yaygınlığı, bu modu vazgeçilmez kılmaktadır.

Ancak, küresel tedarik zincirindeki kırılmalar, iklim değişikliği baskısı ve Endüstri 4.0 devrimi, kara yolu taşımacılığını geleneksel “kamyonculuk” anlayışından, veri odaklı “lojistik mühendisliği”ne dönüştürmektedir. Ulaştırma.info olarak bu yazımızda, sektörün bu dönüşümünü akademik bir mercekle inceliyor ve Türkiye için stratejik bir yol haritası sunuyoruz.

Dijital Dönüşüm: Tekerlekten Veriye Geçiş

Kara Ulaşımında Dönüşüm

Akademik literatürde lojistik 4.0 olarak adlandırılan süreç, kara yolu taşımacılığını dört ana eksende yeniden şekillendirmektedir:

  1. Taşıma Yönetim Sistemleri (TMS) ve e-CMR: Geleneksel kağıt işleri, yerini dijital belgelere bırakmaktadır. Türkiye’nin de taraf olduğu e-CMR (Elektronik Taşıma Belgesi) protokolü, şeffaflığı artırırken operasyonel maliyetleri düşürmektedir. TMS yazılımları ise yük konsolidasyonu (birleştirme) yaparak boş sefer oranlarını minimize etmektedir.

  2. Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Telematik: Araçlara yerleştirilen sensörler artık sadece konumu değil; motor sağlığını, sürücü davranışlarını (ani fren, hızlanma) ve yükün durumunu (ısı, nem) anlık olarak merkeze iletmektedir. Bu veriler, “kestirimci bakım” (predictive maintenance) uygulamalarıyla araçların yolda kalmasını engeller.

  3. Yapay Zekâ Destekli Dinamik Rotalama: Trafik yoğunluğu, hava durumu ve yol çalışmalarını analiz eden yapay zeka algoritmaları, sürücülere en verimli rotayı anlık olarak sunmaktadır. Bu, yakıt tüketiminde %15’e varan tasarruf potansiyeli yaratmaktadır.

Sürdürülebilirlik ve Yeşil Mutabakat Tehdidi

e-Lojistik
e-Lojistik

Türkiye’nin ihracatının yaklaşık %40’ı Avrupa Birliği ülkelerine yapılmaktadır. AB’nin Yeşil Mutabakat (Green Deal) ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Türk nakliyecileri için bir dönüm noktasıdır. Karbon emisyonu yüksek filolar, yakın gelecekte Avrupa sınırlarında ek vergilerle veya giriş yasaklarıyla karşılaşacaktır. Bu bağlamda, filoların Euro 6 standartlarına yükseltilmesi ve elektrikli/hidrojenli ağır vasıta yatırımları artık bir tercih değil, ticari bir zorunluluktur.

İstanbul ve Türkiye İçin Stratejik Öneriler

Türkiye’nin lojistik performansını artırmak ve İstanbul gibi bir metropolün tedarik zincirini sürdürülebilir kılmak için şu adımlar atılmalıdır:

  • Şehir İçi Lojistikte “Mikro-Hub” Modeli (İstanbul): Devasa tırların şehir merkezine girmesi yerine, şehir çeperlerinde (örneğin Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı noktalarında) kurulacak “Aktarma Merkezleri”nde yükler, elektrikli hafif ticari araçlara veya kargo bisikletlerine aktarılmalıdır. Bu, İstanbul trafiğini ve emisyonu doğrudan azaltacaktır.

  • Gece Teslimatı (Off-Hour Delivery): Akademik çalışmalar (örneğin Holguín-Veras vd.), gece teslimatlarının teslimat sürelerini %50 oranında azalttığını göstermektedir. İstanbul’da perakende zincirleri için 22:00-06:00 arası teslimat teşvik edilmelidir.

  • Ro-Ro ve İntermodal Entegrasyon: Kara yolu taşımacılığının üzerindeki yükü hafifletmek için, özellikle İtalya ve Fransa yönüne giden tırların kara yolunu değil, Ro-Ro hatlarını kullanması; Anadolu’dan gelen yüklerin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden demiryolu entegrasyonu ile Avrupa’ya geçişi stratejik öncelik olmalıdır.

Sektör Notu: Ulaştırma mevzuatları, yetki belgeleri (K1, L1 vb.) ve sayısal takograf uygulamaları hakkında güncel rehberlere Ulaştırma.info üzerinden erişebilirsiniz.

Sonuç

Kara yolu taşımacılığı, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam edecektir. Ancak bu lokomotifin hızı, dijitalleşme ve yeşil dönüşüme ayak uydurma kapasitesine bağlıdır.


📚 Kaynakça

  1. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı. (2022). 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı. Ankara.

  2. Rodrigue, J. P., Comtois, C., & Slack, B. (2016). The Geography of Transport Systems. 4th Edition, Routledge, New York.

  3. UTİKAD. (2023). Türkiye Lojistik Sektörü Raporu.

  4. Holguín-Veras, J., et al. (2011). Off-Hour Delivery Programs: The New York City Experience.

İsmail Ay

1989 yılında Konya'da doğdu. 2011 yılında İTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamladığı lisans eğitimi sonrasında, 2014 Ulaştırma Mühendisliği yüksek lisans programını, 2021 yılında Anadolu Üniversitesi Web Tasarım ve Kodlama ön lisans eğitimini tamamladı. İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Ulaştırma Mühendisliği Doktora programında tez aşamasındadır. 2012-2018 yılları arasında İBB iştiraklerinden Metro İstanbul AŞ.'de, 2018-2020 Yılları arasında Etüt Proje şefi olarak İSPARK AŞ.’de, 2020-2022 yılları arasında Gayrettepe ve Halkalı-İstanbul Havalimanı projesinde APCO Altınok müşavirlik hizmetleri bünyesinde kontrol şefi olarak, 2022-2023 yılları arasında TCDD Teknik AŞ bünyesinde, Avrasya Karayolu tüneli bakım çalışmaları ve Gayrettepe-Havalimanı metro hattı demiryolu ve inşaat işleri kapsamında proje yöneticisi olarak görev almıştır. 2023 yılı Haziran ayı itibari ile THY AO Turkish Cargo bünyesinde çalışmaya başlamış, Kargo operasyonlarına yönelik Dijitalleşme ve Sürekli Gelişim Şefi olarak görev almaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu